Doç.Dr.Cebrail Kısa ile toplumumuzun büyük problemi: Çocuk İstismarı ve Etkileri Üzerine Söyleşimiz

Herkese Merhabalar! Sizlere bu yazımızda kendi konseptimizin dışına çıkıp toplumsal bir problem üzerine Psikiyatr,ve Psikoterapist olan Doç.Dr.Cebrail Kısa ile konuşuyoruz. Son dönemde toplumda meydana gelen siyasi gelişmeler bu tarz konuların tartışılmasına bir perde çekmiş durumda maalesef. Bizde bu konunu önemine dikkat çekmeyi amaç edinerek bu sohbetimizi gerçekleştirdik. Böyle toplumumuzu ilgilendiren konuda lafı fazla uzatmadan sohbetimizi okumaya davet ediyoruz:

Toplumdaki kadına karşı gerçekleşen olayların yanında, maalesef çocuklara karşı şiddet ve cinsel istismar olayları da medyada gündeme gelmekte. Belki de günümüzde sosyal ve yazılı medyanın öneminin artmasıyla bu olayların farkındalığı artmış durumda. Ama hangi durum olursa olsun bu durum ne yazık ki hiç sağlıklı değil. Maalesef siyasi çözümlerde yetersiz kalıyor. Bu durumunun altında kalmak için toplumca yapılabilecek önlemler nelerdir?

Her sistemin hatta sistemsizliğin de kendi içinde bir düzeni ve hiyerarşisi vardır. Şiddet davranışının gelişiminde ve nesneye yönelmesinde de bu davranış göze çarpmaktadır.

Şiddet bir hükmetme aracı olarak doğası gereği göreceli ve hiyerarşik olarak güçsüze ve ötekileştirilene daha çok yönlendiriliyor. Öncelikle bitkilere, cansız nesnelere, çocuklara, kadınlara,ötekileştirilen kadınsı erkekler, transseksüeller, eşcinseller, siyahiler, azınlık etnik ve dini- gruplara.

Tabi kişinin kendisine de. Bu hiyerarşi toplum ve siyasi otorite tarafından da kabul gördüğünden şiddet durdurulamıyor. Yapılan açıklamalar ise çok politik, çok feminist, çok ayrılıkçı, çok anarşist ve de çok ayrılıkçı olmak dışında bir işe yaramıyor.

Aslında şiddet insana bakış açımızı ve nasıl yaşadığımızla ilişkili olarak olup biteni tam olarak ortaya koyan bir durumdur. Onun için de bireysel, sivil toplum örgütleri ve medya tarafından ele alınıp çözümlenecek bir konu olmadığını düşünüyorum.

Yasal önlemlerin ciddi bir şekilde alınmasının yanı sıra asıl mesele, şiddetin gelişiminde sorumlu toplumsal bağlamı inkar etmeden kadın erkek ilişkisindeki şiddeti ele alırken, kadınlar ve erkeklerin aşk, duygu ve cinsellik açısından birbiriyle yaşamayı öğrenebilmelerine yönelik çalışmalar belki de bu konuyla ilgili atılacak ilk adım olabilir.

Genç yaşlarda çocuklarımızın gördüğü şiddet olayları ve istismarlar onların geleceklerini önemli şekilde etkiliyor. Çocuklarımızı bu tarz durumlardan korumak ve onların kendilerini korumak amacıyla nasıl bilinçlendirebiliriz?

Erken çocukluk dönemi yaşantıları bize, erişkin dönem yaşantılarının nasıl olacağıyla ilgili önemli ipuçları verir. Güvenli bağlanmanın olduğu bir ortamda değer verilerek büyüyen ve sevilen bir kişi, yaşamında işine, eşine, arkadaşlarına, geleceğine ve dünyaya daha olumlu bakar.

Ancak istismar, fiziksel ya da psikolojik travma buna cinsel travmada dahil, sevginin olmadığı parçalanmış aile çocukları ise etkileşim ve iletişim becerilerinden yoksun oldukları için daha sık şiddet davranışı gösterirler ve daha sık şiddet görürler. Çocuklara yönelik şiddet ve istismar onların dünyaya güvensiz bağlanmalarına neden olur. Değersiz hissetmelerine ve sevilmediklerine inanmalarına yol açar. Hayatları daha erken yaşlarda ellerinden alınmış olur.

Çocukların cinsel istismardan korunmanın öncelikli yolları onlara bedenleri ilgili mahremiyet duygusu vermektir. Vücutlarının özel bölgelerine kendileri dışında birilerinin bakamayacağı ya da dokunamayacağı bilgisi onlar için önemlidir.

Sevgili takipçilerimiz, kısada olsa bu konuda sizi bilgilendirmek istedik. Hepimizin yaşayacağı sağlıklı bir ortamda olmak için çocuklarımızı eğitirken bir çok faktöre dikkat etmeliyiz. Onları koruyamadığımız anlarda kendilerini nasıl farkında hissetmelerini sağlamak biz ebeveynlerin ana görevlerindendir. Cebrail Bey'e bu konuda verdiği bilgiler içn teşekkür ediyoruz. Cebrail Bey ile kadın-erkek ilişkileri üzerine gerçekleşen sohbetimizde çok yakında sizlerle olacak. Herkese mutlu ve huzurlu günler!