İşte Bu Hepimizi İlgilendiriyor: Diş Estetiğinde Son Gelişmeler

Beyler veya bayanlar için olsun dişlerimiz hepimiz için gülüşümüzü ve ifademizi belirleyen en önemli unsurlardan başında geliyor. Ama ne yazık ki bu konuda hepimiz çok şanslı olmuyoruz yada yılların vermiş olduğu yıpranma veya dental sağlık sorunları bize bu konuda üzüntü verebiliyor. Bu noktada bizlerde diş estetiği yöntemlerinden yararlanmaya başlıyoruz. Bu söyleşimizde sizleri için diş estetiği uzmanı Mustafa Duru ile yaptığımız söyleşiden elde ettiğimiz bilgileri paylaşıyoruz:

Merhaba Mustafa Bey, öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz takipçilerimizin bilgilendirilmesi amacıyla?

12 yaşında itibaren meslek hayatına Hatay / İskenderun’da başladım. 15 yaşında öğrenim ve meslek hayatımın gelişimi için İstanbul’a geldim. Lise olarak meslek lisesi diş protez bölümünü okudum.4 yıllık eğitim hayatımda hem okuyarak hem de mesleğimi icra ederek 4 yılın sonunda okuldan mezun oldum. Kendi dalımda kalfalık ve ustalık belgelerini almak içinde 2 yıl eğitim aldıktan sonra meslek hayatını perçimledim. Bu arada bütün yurtiçi ve yurtdışı seminerlere katılıp yakından takip ettim. 30 yıldır bu mesleği yapıyorum. Şuanda ise mesleğimi Bakırköyde kendi labaratuarımda icra etmekteyim. Mesleğimi severek yapıyorum.

Estetik anlayışının sürekli değiştiği günümüzde dişler yüz estetiğinin en önemli tamamlayıcı unsurlarından biri olarak kabul ediliyor.Bu yüzden de uzmanlar yeni yöntemlerle hastalarının karşısına değişik alanlarda devam ediyorlar. Size de ilk sormak istediğimiz diş estetiğinde yeni çıkan yöntemler ve trendler nelerdir?

Doğal bir görünümün kapılarını aralayan Laminate Veneer yöntemi, dişlerin ön yüzeylerine yerleştirilen ince porselen sayesinde inci gibi dişlere kavuşturuyor. Işığı gerçek dişler kadar iyi yansıtan yapısıyla ışıl ışıl bir gülüşün mimarı olan Laminate Veneer yöntemi, dişlerin sağlıkla kullanılmasına imkan verdiği gibi, estetik açıdan tatmin edici görünümüyle de kadınların öz güvenlerine olumlu katkıda bulunuyor.

Laminate Veneer ile ilgili görüşlerini şu sözlerle aktarıyor: ''Dişlerin ön yüzeylerindeki kırık ve aşınmalarda, dişler arası boşluklarda ve diş renk değişimlerinde olmak üzere oldukça geniş bir alanda çözümler sunan bu yöntem, gülüş üzerinde de önemli farklılıklar ortaya çıkarmaktadır.

Dişlerin isteğe bağlı olarak daha geniş yapılmasına imkan veren, bu sayede dudakların da daha dolgun ve estetik açıdan daha hoş görünmesini sağlayan yaprak porselenler, yüz hatlarının da orantılı görünmesine yardımcı olmaktadır. Dişlerde şekil ve renk değişimleri yapabilen bu yöntem ile estetik kusurlar kolayca giderilmekte, kişiler öz güvenlerini tazeleyebilmektedir.

Birçoğumuz sağlıklı diş yapısıyla beraber dişlerimizin görüntüsüne de önem veriyoruz. Bu konuda dişlerimizin arasında mesafe olduğunda araştırdığımız kadarıyla Porselen Lamina adı verilen bir uygulama kullanılıyor. Bu uygulamanın yaralarından ve başka faydalanıldığı tedavilerden bahseder misiniz?

Porselen laminalar sayesinde dişlere az müdahale yapılması en büyük avantajlardan biridir. Bunun sayesinde çalışma süresinin kısalması hastaların rahatlamasına neden olmaktadır. Bunun dışında minimum müdahale olması nedeniyle dişlerde daha konservatif bir tedavi olarak görülür.

Başka bir avantajı da ışık geçirgenliğinin olması sebebiyle doğal dişlere yakın olmasıdır. Bu yüzden doğal bir görünüm elde etmek kolaylaşır. Ayrıca renk seçenekleri de bulunmaktadır. Diş ve diş etinin birleştiği yerde mükemmel bir uyum sağlar.

Metal destekli olan porselen köprülerde meydana gelen diş eti kenarındaki yansıma lamina porselenlerde oluşmaz. Ayrıca metal provası, cila, zirkonyum, alt yapı provası gibi ayrı seanslar olmadığından toplam tedavi süresi daha kısa süren bir uygulamadır. Lamina porselenlerin provası cilalanmış olarak yapılır. Bunların cila derecesi yüksek porselen fırınlarında yapıldığından aşınmaya karşı dirençlidir. Aynı zamanda çay, kahve, sigara gibi maddelerden etkilenmediği gibi, üzerinde diş taşı oluşmaz.

Ne yazıki yıllar geçtikçe dişlerimiz hepimizn bildiği üzere eski sağlını kaybedebiliyor ve buda diş kaybıyla sonuçlanabiliyor. Bu noktada hepimizn ismin duyduğumuz implant uygulaması devreye giriyor. Implantın bize diğer geleneksel köprü ve protezlere göre sağladığı avantajlardan bahseder misiniz?

İmplantın en büyük avantajı diğer konservatif tedavi yöntemlerine oranla çok daha sağlam, rahat ve güvenilir olmasıdır. İmplantı bu kadar başarılı yapan önemli unsurlardan biride tek başına bir yapı olmasıdır. Herhangi bir yerden destek almaya ihtiyacı olmadığı için de diğer dişleri hiçbir zararı yoktur.

İmplanttan önce sıklıkla kullanılan köprü ve kuron tedavilerinde sağlam dişlerden destek alındığı için komşu dişler büyük oranda zarar görmekteydi. Bu açıdan bakıldığında bile implantların dişhekimlerine ve hastalara sunduğu avantaj çok önemlidir.

İmplant tedavisinin önemli bir faydası da halk dilinde damak olarak bilinen ileri yaşlardaki hastaların kullandığı hareketli protezlere ürettiği etkili çözümlerdir. Hareketli protezlerin kullanımı zor olmakla birlikte altlarına yiyecek artıkları kaçabilmekte ve hijyenini sağlamak için sürekli çaba gerektirmektedir. Ağız içinde hareket ettikleri için çiğneme fonksiyonları zayıf olmaktadır. Diğer bir dezavantajı ise ağız içini komple kapladıklarından his kaybı oluşmakta ve kullanıcılarına çeşitli zorluklar yaratmaktadır.

Günümüzde ise hareketli protezlerin yerine İmplantların üzerine yapılan sabit protezler almıştır. Bu sayede geleneksel protezlerde yaşan sıkıntılar tamamen ortadan kaldırılmıştır. İmplantlar hiç dişi olmayan total dişsiz hastaları dahi yeterli çene kemiği olması durumunda kalıcı çözümler üretmektedir. İmplantla yapılan protezler doğal diş formunda olduğu için sorunsuz olarak kullanılmaktadır.

Implant tedavisyle beraber implantın üzerine uygulanan kaplamanında anladığımız kadarıyla önemi büyük... Bunun için en güzel sonuç veren yöntem Zirkonyum kaplama. Bu malzemeyi diğer malzemelerden ayıran fark nedir acaba?

Zirkonyum kaplamalar içinde metal desteği olmadığı için birçok avantaja sahiptir. Birinci büyük avantajı vücutla daha uyumlu bir malzemedir yani biyo uyumlu bir malzemedir. Mümkünse ağız içine sokulan, vücuda uygulanan malzemenin vücutla uyumlu olması gerekiyor. Zirkonyum kaplamalar diğer diş dokularıyla uyumlu, diş etiyle uyumlu, kemik yapısıyla uyumlu malzemelerdir. Ikinci en önemli en büyük konuşulan avantajı estetik avantajıdır. Zirkonyum içinde metal olmadığı için alttan yansıyan renk temiz bir renktir. Metal destekli kaplamalarda alttan yansıyan renk herzaman koyu, ışık geçirgenli olmayan bir yapıdır, böyle dişe cansız bir hava verir.

Zirkonyum kaplamalarda bu yoktur. Diğer büyük avantajı ise metal destekli kaplamalarda diş etinde görülen siyahlık zirkonyum kaplamalarda görülmez. Eğer kişinin diş etleri çekilse bile, porselenin sınırı açığa çıksa bile ortaya çıkan görünü m kişiyi rahatsız etmeyecek durumdur ve kişiyi rah at ettirecek durumdur.

Son günlerde yazılı ve görsel medyada diş estetiği üzerine bir çok insanın sağlığının ,özellikle Uzakdoğu dan ithal edilen implant malzemeleri üzerinden, nasıl tehdit altında olduğuna dair haberler yer almakta. Biz bir hasta olarak bu malzemenin güvenilirliğini nasıl sınayabiliriz? Bunu tespit edebileceğimiz indikatörler nelerdir?

Dünyada üretimi yapılan 500-600 farklı markada implant bulunmaktadır. Bunların çok büyük kısmı basit kopya yöntemi ile taklit implantlardır. Yüksek kalitede implantlar ile düşük kalitedeki implantlar arasındaki farkı hasta olarak anlamak mümkün değildir. Size yapılacağı söylenen implantın markasını öğrenip internetten araştırabilir yada başka bir hekime bu implant hakkında sorular sorabilirsiniz. Bir implantın kaliteli sayılabilmesi için uzun yıllardır (25-30 yıl) uygulanıyor olması ve bu konuda uzun dönem başarılı vaka çalışmalarının yapılmış olması gerekir.

Dişlerimizle beraber onların bağlı olduğu diş etlerimizde gülümsemizde kendini gösteriyor. Mükemmel bir gülümsemeye sahip olmak için bir çok kişi artık diş eti estetiğine başvuruyor.Diş eti estetiği hakkında bilgi verebilir misiniz?

Eğer güldüğünde çok fazla diş etleri görünüyorsa bu gibi vakalara gamasmile yani diş eti gülüşü denir. Öncelikle dişleri yapmadan evvel böyle vakalarda pembe estetik uygulaması yapmak gerekir. Pembe estetik uygulaması lazerle dişetlerinin kesilme işlemidir, kulağa çok zor bir işlem gibi gelse de zor olmayan bir işlem, yaklaşık 15-20 dk da yapılan bir işlem, dişetleri kendini yaklaşık bir iki hafta içinde toparlar.

Bu süre içinde kişi işine devam edebiliyor, hiçbir sekilde işinden gücünden geri kalmıyor. Diş eti gülüşü azaltıldıktan sonra ortaya iki avantaj çıkar. Birincisi diş etleri daha az görünür hale gelir, diş etlerinin daha az görünmesi büyük bir avantajdır. İkincisi ise dişlerin boyları uzamıştır, dişlerin boyu uzayınca kişinin yüzüne yakışan daha dolu bir gülüş yapma olanağına kavuşmuştur. Pembe estetik uygulaması yaptıktan sonra kişiye porselen lamine uygulaması yaparak gülüşü daha güzel hale getirilmiştir.

Evet,Sevgili takipçilerim. Düşünüyorum ki bu yazımızda size fikir verecek veya aklınızıa takılabilcek noktalara hitap etmiş bulunmaktayım.Mustafa Bey'e bu verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz. Hepinize mutlu ve güzel gülüşler içeren günler diliyorum. Görüşmek üzere!!!!! Arzu Kandıra

#dişestetiği #kişiselbakım